İnsanlık nereye gidiyor kardeşim! nidaları atasım yok, canım çok sıkkın... Bu ülkede pamuk ipliğinde hayatlar yaşanıyor...Dün akşam benim başıma hiç gelmez diyeceğim bir olay yaşadım, şoku hala üzerimden atmış değilim.
Taraftar olmak nedir? Sempati duyduğunuz bir takımı, grubu, partiyi desteklemektir yani ben böyle biliyorum en azından. Aynı renklere sahip atkıları, şapkaları takıp gidersin takımının maçına mesela, alkışlarsın, yuhalarsın, sonra da çıkarsın stadyumdan efendice nereye gideceksen gidersin. Benim anladığım bu. Benim gibi anlamayanlar o kadar çok ki belki de azınlıkta olan benim. Neyse ne işte.
Evimiz Galatasaray stadyumuna çok yakın bir yerde, haliyle kapımıza kadar gelmiş bir ulaşım hizmetini kullanmak hepimizin en doğal hakkı. Metrodan bahsediyorum, aslında çocuklar olduğu için sürekli kullandığım bir ulaşım aracı olmasa da tek başına olduğumda ilk tercihim metro. Şansıma mı diyeyim ya da şanssızlığıma, dün akşam Taksim'den metroya bindim, Sanayi durağına kadar her şey gayet medeniydi. İndim, aktarma yapmak için Seyrantepe peronuna doğru yola çıktım, meğer bu peron GS maç günleri kapalı olurmuş, mecburen indiğim metroya geri binip bir sonraki istasyondan aktarma yaparak seyrantepe metrosuna bindim. yanımda benim gibi iki kadın bir de adam vardı sadece. Seyrantepe durağına yaklaştığımda gördüğüm manzara beni bir an derin düşüncelere sevk etti. Bu bekleyen taraftar kalabalığı arasından nasıl çıkacaktım. Bunu düşünürken araç durdu bir iki saniye sonra kapılar açıldı ve ne olduysa o zaman oldu.Benimle birlikte inmeye çalışanlar ne oldu onu da bilmiyorum. Bir ses duydum, uğultu gibiydi 'İndirmeyiin! yüklenin arkadaşlaarr! Hurraa! ' O kalabalık üzerime doğru yığılmaya başladı, bir kadın denk geldi önüme ben de onu tutmak zorunda kaldım, aklımca onu tutacaktım ki gerilesin ve arkasındaki 100lerce erkek de gerilesin ben de çıkmak istediğim kapıdan çıkabileyim. ( Medeni yerlerde trenden inenlere öncelik verilir, kişiler iner sonra biner gidersin) Kadın dediğim genç kızdı sanıyorum, bana diklendi 'Çekilmiyorum lan , n'apacan? dedi bana evet bir genç kızdan bunları duymak şaşırtıcıydı belki de değildi, kolumu tuttu arkasındakilerden de güç aldı beni ittirdi sonra da yüzüme okkalı bir tokat savurdu (ben tokat sandım ama hala kafam ağrıdığına göre belki de yumruktu. Çevremizdeki kalabalıktan 'vur vur vur' sesleri yükselmeye başladığında ben hala insanların arasından onları yararak çıkmaya çalışıyordum, gözyaşlarımı da tutamıyordum. Gözyaşlarım acımdan değil, bu olayı yaşamamın verdiği utançtandı. Taraftarı olduğum takımdan utandım; böyle medeniyetsiz insanları barındırdığı için, kadınlığımdan utandım; bana erkekvari bir şekilde saldıranın kadın olduğundan...İnsanlıktan utandım; bu olay olurken bastırmak yerine daha da alevlendirmeye çalışanlar olduğu için...Ağlayarak ilerlerken bana bakanları umursamıyordum bile, bir güvenlik görevlisine olanları anlattım beni dinledi, dinledi, dinledi... işine devam etti. Ben de yüzüme aldığım darbeyle, yanaklarım ıslak bir şekilde oradan uzaklaştım.
Bu sabah ilk iş İstanbul Ulaşım'ı aradım ve durumu anlattım. Stadyumun istasyonunda yaşadığım olay ne ilk ne de son olacak, lütfen inen yolculara öncelik tanıyacak bir uygulama yapın ki kimse mağdur olmasın... Ben oradan çıkamayabilirdim de. dedim. İlgileneceklerini söylediler..
Sizce ilgilenecekler mi? :(